20 Aralık 2023 Çarşamba

Filistin İçin Ne Yapabilirim? 4 - Yardım

 



Son günlerde Filistin’de ellerinde bir tencere veya plastik bir kapla çorba sırası bekleyen küçücük çocukları görmüşsünüzdür. Hayat ışıkları sönmüş bu çocuklar belki bir gün daha yaşayabilmek için karınlarını doyurmak zorundalar. O küçücük yavrular tek başına hayat mücadelesi veriyorlar. Çoğunun annesi, babası ve kardeşleri şehit olmuştur muhakkak. “Sen yapamazsın” diye ekmek almaya dahi göndermediğimiz çocuklarımıza bakınca iş başa düştüğünde neler yapılabileceğini Filistinli çocukluklardan öğrenebiliriz. Elektriksiz, susuz, yakıtsız bir ortamda nasıl yaşanabileceğini hatta bomba seslerini bir oyuna çevrilebileceğini o çocuklardan öğrenebiliriz.





Onun dışında hastalığın vermiş olduğu sıtma haliyle tir tir titreyen çocukları da görmüşsünüzdür. Üstü başı kan içinde, ölümle kardeş halinde olan çocukları… Tıbbi malzeme ve hastaneleri olmadığından dolayı sağlık hizmeti alamayan çocukları…



Bir miniğin gözlerindeki savaş korkusunu da görmüşsünüzdür. Korkudan irileşen göz bebeklerini… Binlercesi bu halde... Binlercesi “bir gün bomba bizim evimize de düşer mi?” korkusuyla tir tir titriyor. Aileleri onlara bu konuda maalesef ümit olamıyor… Binlercesinin korktuğu başına geliyor. Ve binlercesi ölüyor… Dile kolay 8000 çocuk…



Savaşın acı yüzü böyle… Çocukların gözünden bakmak istedim sadece… Her bir ferdin yaşadığını yazmaya sayfalar yetmez… Filistin’in her şeye ihtiyacı var. En başta elektriğe, suya, yiyeceğe, tıbbi malzemeye… Ama oyuncağa da ihtiyacı var çocukların, çikolataya da, bisiklete de…Savaş korkusuyla baş etmeye çalışırken bir bisiklete sevinen küçük kız çocuğuna bakın…

Dünya halkı çok şükür ki onlar için ayağa kalkmış olsa da hükümetler uyuyor maalesef. Bizim üzerimize düşen ise bu ihtiyaçları karşılamak… İnsanlık görevini yapmak için, ahirette kolay hesap vermek için, gönül rahatlığıyla “kardeşime yardım ettim” diyebilmek için pamuk ellerimizi cebimize sokalım. Az çok ne varsa gönderelim kardeşlerimize. Kimin neye gücü yeterse…


Tebük seferinde infak eden Hz. Osman’ı hatırlayın. “Günahlarının kefareti ödendi” demişti Allah Rasulü O’na… O verdi de fakir mi düştü? Hayır… Mal verince eksilmez… Aksine verince çoğalır. Verin de görün…

Hiç yorum yok: