27 Nisan 2012 Cuma

Ve..İşten Ayrılış...

Her sabah evden çıkışım bir sızıyla başlıyordu. Kızımın yüzüne doyasıya bakmak isteyip de kafamı çevirip gitmek zorunda kalmam sızlatıyordu içimi. “Bir gün sabahları da birlikte olacağız” umuduyla geçirdim dört seneyi. Kızım şu anda dört yaşında. Herkesin dediği gibi artık büyüdü, okula başlama yaşı geldi sayılır. O halde neden şu anda ayrılıyorum? Çocuğuma doyamadığım için ayrılıyorum işten. Çünkü ben de anneme doyamamıştım. Annem de ben 4 yaşına kadar çalışmıştı, sonra hep bizimleydi. Buna rağmen ben anneme doyamadığımı hissediyorum. Çocukluğun vermiş olduğu hızlı bir yaşam, lise dönemi, üniversite için evden ayrılık ve evlilikle devam eden ailemden ayrılık serüveni annemle ve ailemle hemhâl olmamı engellemişti belki de.
İşte ben de çocuğumla hemhâl olmak istiyorum biraz olsun. Kızım için, aile düzenim için, maneviyatım için ve biraz sekîne halini yakalayabilmek için verdim bu kararı. Daha yaşımın genç olduğunu, ekonomik özgürlüğümü kazanmam gerektiğini, kimsenin eline bakmamam gerektiğini, sosyal bir çevrem olması gerektiğini biliyorum. Çocuk bir şekilde bakılır ama ben bu iş fırsatını tekrar yakalayamayabilirim, bunu da biliyorum. Çalıştığım ortamın rahat ve herkesin sahip olmak isteyip de sahip olamadığı bir ortam olduğunu da biliyorum. İleride çalışmak zorunda kalırsam aynı işe tekrar giremeyebileceğimi de biliyorum. Ayrılırsam belki sıkılabileceğimi, “çocuk büyüyünce ne yapacağım?” düşüncesine kapılabileceğimi de biliyorum. İleride yavrum büyüyünce “benim için işi bıraktıysan bırakmasaydın” diye iki çift laf edip beni susturma ihtimalinin olduğunu da biliyorum. Kısacası bu konuda istişare ettiğim insanların tavsiyelerinin hepsini düşündüm, artısıyla eksisiyle, eğrisiyle doğrusuyla..
Ancak şunu da biliyorum ki çocuğun annesiyle birlikte doyasıya geçirdiği zamanlar o çocuğun ileriki yaşantısını, duygularını, karakterini her şeyini etkiliyor. Bir annenin yerinin evladının yanı olduğunu, ağladığında ilk görmek istediği kişinin annesi olduğunu da biliyorum. Yaptığı bir etkinliği ilk annesine göstermek istediğini, annesinin sıcacık sesinden masallar duymak istediğini, başkalarının yanında aklı başında davranırken annesine naz yapmak istediğini de biliyorum. Annesine doyamadığı için gece uykuya geçiş süresini uzattığını, uyandığında annesini göremeyeceği için uzun süre uyanmak istemediğini de biliyorum. Bir aileyi çekip çeviren kişinin anne olduğunu da biliyorum. Eşin de yeri geldiğinde bir çocuk gibi ilgiye muhtaç olduğunu da biliyorum. Eve girdiklerinde annenin pişirmiş olduğu yemek kokusunun evde oluşturduğu huzurlu ortamı anımsattığını da biliyorum.
Şunu söyleyeyim ki verdiğim bu kararla üzerimden büyük bir yük kalktı sanki, tüy gibi hafiflediğimi hissediyorum. Rabbimin bana hayırlı kapılar açacağını, fıtratıma uygun bir şeyler yapacağımı hissediyorum. Bunun için çok kişiyle istişareler yaptım. Ailemin ve arkadaşlarımın fikirleri de çok önemliydi benim için. Herkes kendine göre haklı fikirlerini söyledi. Ama en önemlisi de benim düşüncelerim, yaşadıklarım ve hissettiklerimdi. Ona göre bir karar verdim.
"İşten ayrılınca ne yapacaksın? Evde mi oturacaksın?" diye sorulan garip sorular da olmadı değil. Bir bayanın evde oturması, çocuğuyla ilgilenmesi ve evinin hanımı olması kadar normal bir durum yok ki... Ancak günümüz şartları o kadar değişti ki çalışmak, olmazsa olmaz şartlardan biri halini aldı. Ne yapacağım bilemiyorum şimdilik. Öncelikle kızıma doymak istiyorum. Kafamda planladığım bazı düşünceler var. Şu an için hayal noktasında sadece. Umarım bir gün gerçekleşir diye umut ediyorum. İçimin rahatlığı verdiğim bu kararın hayırlı olduğunu hissettiriyor bana. Bu yazıyı okuyanlar ne olursunuz dua edin, iş hayatımın sonu hayırlı başlangıçlara vesile olur inşallah.