28 Şubat 2022 Pazartesi

Bu Şapkanın Hatırlattıkları

 



Bugün hüzünlenerek elime aldığım bu şapka çok şey hatırlatıyor bana. Kafamıza geçirmeden önce bizi baş örtülerimizle gören rektörün “Sıkılmış dolmalar! Polis gibi arkanızdayım” lafına muhatap olduğumuz günü hatırlatıyor... Gençliğimizin baharını... Büyük bir umutla gittiğimiz yavru vatanda düştüğümüz umutsuzluğu... Kıbrıs sokaklarında gözü yaşlı gezdiğimiz günleri... Okula devam mı tamam mı diye geçen düşüncelerimizi… Başımız önde gittiğimiz öğrenci işlerini… Acaba kayıt olabilecek miyiz? diye düşündüğümüz korku dolu anları… O anda ettiğimiz duaları... Ve ancak bu şapkayı kafamıza takarak oradan ayrılabileceğimizi... Ve ancak bu, kafamızda olduğu müddetçe mezun olabileceğimizi... Acaba doğru mu yapıyoruz? şeklindeki düşüncelerimizi... Allah’ın kurallarıyla insanların kuralları arasında sıkışıp kaldığımız, ailemize “bırakıyorum” diyemediğimiz günleri hatırlatıyor.   Rektörden kaçıp helaya sığındığımız anları... Bizi insan yerine koymadığı o bakışları... Onu gördüğümüzde kalp atışlarımızın hızlandığını... Merdiven boşluğunda gizli gizli kıldığımız namazları... Her sene okuldan atılma korkusu yaşadığımızı... Çocukların dualarına sığındığımız zamanları hatırlatıyor. Bu yaşanılanların ardından bu şapka sayesinde okulu bitirişimizi... Başarılı oluşumuzu... Dereceye girişimizi... Ancak ödül alamayışımızı... Bizim yerimize başkalarına verilen ödülleri misafir koltuğundan izleyişimizi... Arkadaşlarımızın yanımıza gelerek bize sarılışını, "Bu sizin hakkınızdı" diyerek gözyaşlarımızı bizimle paylaşmalarını... Bunları yaşasak bile onların gönüllerini kazanmamızın içimize duyurduğu huzuru... Ruhumuza vurulan darbeyi... Yani 28 Şubat darbesini hatırlatıyor... 31/05/2021

12 Şubat 2022 Cumartesi

Dinime Saldırıyorlar, Ben Ne Yapıyorum?

Yıllar önce internet ortamında Peygamberimiz (sav) ile ilgili ağıza alınmayacak sözlere rastlamıştım. Yarım yamalak İngilizcemle cevaplar vermiştim. Ancak karşıdaki kişi bu cevaplardan tatmin olacak görünmüyordu. Sözleri gittikçe ağırlaşıyordu. Ben de kapatıp çıktım. Güzel dinimizi bu tür insanlara anlatmak mümkün olmayacaktı.  


Peygamberime söven kişi küfrün doruk noktasında olan bir Yahudiydi. Bu hakkı kendinde bulan biriydi. Onu değiştirmemiz, düzeltmemiz mümkün değildi. Ama bugün, benim ülkemde yaşananlara ne demeli? İslamı kendine göre yorumlayan ilahiyatçılara, bize dinî değerlerimizi unutturan programlara ne demeli? Köklerimize basıyorlar farkında değiliz…


Mesela, bir ilahiyat hocası çıkıyor, canım Peygamberimin tertemiz nesebine laf söylüyor. Okumaya bile haya edilen o lafları nasıl yazabiliyor? O fütursuz sözleri yazarken parmakları klavyeye nasıl basıyor? "Ben Adem (as)'den Abdullah (ra)'a kadar hep nikahlıların soyundan geldim. Benim soyumda iffetsizlik yoktur" diyen Peygamberimin soyunun iffetsiz olduğunu kanıtladığında eline ne geçecek? Çok şükür ki duyarlı insanların sosyal medya paylaşımları işe yaradı ve üniversitenin rektörü konuya el attı. İnşallah bir daha onun gibilerini görmeyiz o makamda diyeceğim ama maalesef benzerleri de çıkıyor... Hz. Meryem’in iffetini diline dolayanlar, "şu ayet böyle olmalı, peygamber bu zamanda yaşasaydı şöyle yapardı” deyip kendine göre yorum yapanlar gitgide çoğalıyor.

Bir milletvekili müsveddesi çıkıyor "Biz kadınlar özgürüz, ne 500 yıl önceki Osmanlı'ya, ne de 1500 yıl öncesi din esaslı toplum düzeyine gitmeye hiç niyetimiz yok" deyip milletin meclisinde köklerimize sövme hakkını kendinde bulabiliyor. Diğer yandan, biri çıkıyor sanat adına bir şarkı yazıyor. Hz. Adem ve Hz. Havva'ya cahil deme cüretini gösterebiliyor. Bazısı ise ölen arkadaşıyla yukarıdaki meyhanede buluşacaklarını ümit ederek cenaze törenini fırsat biliyor ve kusuyor içindekileri bütün topluma.


Bunların yanında, birileri çıkıyor, tv programları yapıyor. Çıplaklığı "survivor" adı altında normalleştiriyor. Bir başka program ise parçalanmış ailelerin tüm bireylerini insanların gözüne sokuyor. Karısı kaçan adamlar mı ararsın, gelinine saldıran tipler mi ararsın, kaçan annesinin peşine düşen kızlar mı ararsın? Ne ararsan var. Biz de uzaktan merakla izliyoruz onları. Kimileri de bizi "güldür güldür" güldürürken ağlanacak halimize güldüğümüzün farkında olmuyoruz. 


Toparlan ey nefsim!


Dinimiz ve ülkemiz saldırı altında... Bir şeyler yapmazsan kendi elinle, dilinle, gözünle harap edeceksin kendini. Dinimizi ve ailemizi yok etmek isteyenlerle doldu ülkemiz. Artık Müslüman kardeşinle, eşinle, akrabanla birbirini yemeyi bırak. 


Bu saldırganlara tepkini en azından sosyal mecralarda göster! Yaptıkları programları izleme! Söyledikleri şarkıları dinleme! Oynadıkları dizileri açma! Sosyal medyadaki ekranda kalma süreni azalt! Kendini düzeltmeye çalış! Törpüle tüm kötü özelliklerini! Sonra ailene dön bir bak! İslama sarıl! Peygamber sevgisiyle dol ve en yakınındakilere o sevgiyi aşıla! Her gün Peygamberimizin adı geçsin evinde! Ne biliyorsan anlat yavrulara! Cehennem ve Allah'tan korkutma hikayelerini bırak artık! Geçmişimizi anlat! Battal Gaziyi, Nene Hatun'u, Nezahat Onbaşı'yı, Sütçü İmam'ı, vs. anlat! Kahramanlarla dolu bizim geçmişimiz. Çakma kahraman spaydır menlere, betmenlere taş çıkartır onlar. Sadece Muhteşem Türkler'i değil (Muhteşem Türkler isminde çizgi film de var bu arada), diğer milletlerden olan Müslüman kahramanlardan da bahset! Selahaddin Eyyubi'yi bilmeyen çocuk kalmasın. Kafkas Kartalı Şeyh Şamil'in İslam uğruna verdiği mücadeleyi anlat! Malcolm X, Yusuf İslam, Muhammed Ali gibi sonradan müslüman olan kişilerin hayatlarını izlet! Tarık bin Ziyad'ı öğret. Endülüs’ü nasıl kaybettiğimizi, başımıza yine aynı şeylerin gelebileceğini anlat! Bunların faydası olur, olmaz bilemem ama sen elinden geleni Allah için, Hak namına yap. Ve dua et dünyadaki tüm yavrulara... Et ki dinimize yapılan bir haksızlığı elleriyle düzeltebilsinler. Buna güçleri yetmezse dilleriyle düzeltebilsinler. Buna da güçleri yetmezse en azından kalpleriyle buğz etmeyi bilsinler. Bilsinler ki "Şeriat" deyince korkmasınlar. "Cihat" deyince ürkmesinler. Silahsız, tek vücutlarıyla tırları dahi durdurabilecek güce sahip olabilsinler. Ve bu güçle koşa koşa şehadete gidebilsinler.