15 Haziran 2008 Pazar

Bebeğimin Melek Arkadaşları


Bebeklerin melek olduklarını söyler büyüklerimiz. Bunun doğruluğunu bebeğim dünyaya gelince daha iyi anladım.

Bir gün babannesinin kucağında havaya bakar halde gördüm miniğimi. Gözleri yarı açık uykuyla uyanıklık arasındaydı. Farklı âlemlerdeydi sanki. Her ne kadar dünyaya adım atmış olsa da tam adapte olamamıştı buraya. Ben karşısındaydım ve yüz ifadesini izliyordum.

Baktığı yere doğru önce gülümsedi, göz kırptı ve başını bana doğru çevirdi. Dikkatlice bana baktı, gülümsedi ve yine kendi âlemine daldı. Sanırım melek arkadaşları annesini tanıtıyordu.

13 Haziran 2008 Cuma

Gülsima


Gülsima… Gül yüzlüm benim. Ruhundaki o saflık ve masumiyet o bebek yüzüne öyle güzel yansıyor ki o simaya her bakışımda Rabbime şükretmemek elde değil. Şükürler olsun O’na ki beni genç yaşta anne olmak ve senin gibi bir yavruya sahip olmakla lütuflandırdı. Böyle güzel bir lütfa da “Gülsima” ismini koymayı bize nasip eyledi. İlk sende duydum ben Gülsima’yı, ilk sende gördüm ve ilk sende yaşadım. Nitekim gül aynı zamanda Efendimiz (s.a.v.)’i simgelemiyor mu?


Bir kitapta okuduğuma göre canım kızım, “gül” sufi dilinde ilahi güzelliği temsil edermiş. Tasavvufi sembolizmde ise gonca halindeki gül birliği (tevhidi), açılmış gül ise birliğin çokluk halinde görünüşünü (kesreti) temsil edermiş. Tabii bunları büyüyünce daha iyi anlayacaksın.

Umarım ki ilahi güzelliği üzerinde taşıyacak bir ömür yaşamak nasip olur sana.
Rabbim seni hep güldürsün inşallah canım yavrum ve seni O’na layık bir evlat olarak yetiştirmemizi nasip eylesin. (Amin)