27 Aralık 2023 Çarşamba

Melekler Haklı Çıktı Ya Rabbi!

 










Bu dünyada yaşayan iki ayaklı pis mahluklar, bir zaman meleklerin Sana söylediklerini haklı çıkardı Ya Rabbi.


Hani Sen insanoğlunu yaratacağını söylediğin zaman onlar da Sana “Yeryüzünde fesat çıkartacak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?” demişlerdi.


Ne de doğru söylemişler Allahım. Sen’in â’lâ-yı illiyyîne çıkardığın insanoğlu, esfel-i safiline nasıl düşüldüğünü ve ne beter bir mahluk olduğunu gösteriyor tüm dünyaya. Hem de hiç utanmadan ve sıkılmadan... Yüce kitabında yüzlerce kez andığın o kötü kavim geçmişte yaşattıklarını tekrar tekrar yaşatıyor insanlara. Yaptıkları işkenceler dayanılır gibi değil… İnsanın kalbini sıkıştırıyor, nefesini daraltıyor, bu kadar da olur mu dedirtiyor. Ama artık şaşırmıyoruz yaptıklarına. Çünkü onlar kötülüğü baş tacı edinmiş bir millet...


Yeni doğmuş, makinaya bağlı bebeklerin fişini çekerek onları çürümeye terk eden pislikler yetişkinlere ne yapmazlar ki Allahım? İlk günler bu bebeklere üzüldük, üzerlerine bomba yağdırılan insanlara üzüldük, hastahanelerde çaresiz kalanlara üzüldük, iç organları dışarı çıkmış ve yanmış halde ölenlere üzüldük, dedesinin kucağında cansız yatan Rim’e üzüldük. Ama şunu anladık ki Allahım, ölüm onlar için bir nimetmiş... Güzel bir hayata açılan kapıymış… Bir yuvaymış… Ailece toplandıkları yermiş. Rehin alınanların maruz kaldıkları işkenceleri görünce anladık ölümün onlar için bir kurtuluş olduğunu…


Toplama kamplarında yapılanlar dayanılacak gibi değil Allahım… Oradaki çocuklar nasıl dayanıyorlar bu işkencelere? O kadın ve kızlar nasıl dayanıyorlar karşılarındaki sapık ruhlu pisliklere?


Allahım yardım et kardeşlerimize! Yardım et şehit yürekli yiğitlere! Yardım et kadınlara, kızlara, masum yavrulara! Ve ne olur canlarını alırken onların canlarını acıtma! Ne olur onları cennetinin en güzel yerinde misafir et! Olmadıkları kadar mutlu et onları! 

Kalanlara da dayanma gücü ver! İman selameti ver! Bizlere de şuur ver! Akıl ver! Feraset ver! Basiret ver!


Onlara bu kötülüğü yapan pislikleri de sana havale ediyorum Allahım. Bu dünyada yargılansalar bile yaptıklarının karşılığını asla bulamazlar. Senin ilahi adaletine sığınıyoruz Ya Rabbi… Sen ne yapacağını daha iyi bilirsin… Ama o kötü kavmin yerle bir olduğunu şu gözlere de göster Allahım! Amin… Amin… Amin…


22 Aralık 2023 Cuma

Living Words of Reem “The Soul of Her Grandfather's Soul”

 







Reem… What a beautiful name for a girl…

Death... What a terrible reality for a child...

Grandfather... What a beautiful person for a granddaughter…

Love... What a beautiful feeling for everything...

Heaven... What a beautiful place for muslims...

Is*rael... What a bad nation for humanity... Love...


Despite all these beauties, the beautiful Rim was destroyed by a bad nation…



We never knew such beauty before she journeyed to heaven... Her sparkling eyes, her happy smile, and her lively life suddenly faded away…

Reem… The soul of his grandfather's soul… His grandfather's soulmate… His grandfather's birthday gift… And his grandfather's heavenly scented angel…




We first met her with her lifeless body lying on her grandfather's lap. Would the tiny scar on her cheek suit her angel face so well? Her grandfather was kissing her cold skin, the inside of her pupil, and combing her hair for the last time. He was calling his granddaughter as "the soul of my soul". From her tiny ear he took the earring, the only thing she had left in this world, and pinned it to one side of his outfit. It was an ornament coming from his “soul of his soul”.


Reem… The most beautiful girl in the world... Just one of the thousands of children murdered by Isr*ael... She is angel of martyrs… While she was dying, she brought tears to our eyes, she revived our hearts and she reminded us that we are human... She was like saying "This world is a temporary world, work not for a that world, but for the hereafter from which I come.. Stop eating each other and look at what is being done to us, Palestinians. Open your eyes...What are you waiting for? Don't you know that we will hold you accountable in the afterlife? What happened to us can happen to you, too.”


It is as if she gifted the world with the declaration of his birthday, December 23, which is the same date as his grandfather, as World Child Martyrs' Day...


While gifting that date to us, she said, "Think of how we children endure death, which is difficult for you adults... Realize that our bodies do not belong to this world... Know that our bodies soaked in blood smell like perfume... Our Prophet Muhammed (sav) confirmed that our martyrs' bodies will never rot. Also remember that martyrdom is a supreme position. Live your worldly life without forgetting these things.”





Photos: pinterest, X and google 

20 Aralık 2023 Çarşamba

Filistin İçin Ne Yapabilirim? 4 - Yardım

 



Son günlerde Filistin’de ellerinde bir tencere veya plastik bir kapla çorba sırası bekleyen küçücük çocukları görmüşsünüzdür. Hayat ışıkları sönmüş bu çocuklar belki bir gün daha yaşayabilmek için karınlarını doyurmak zorundalar. O küçücük yavrular tek başına hayat mücadelesi veriyorlar. Çoğunun annesi, babası ve kardeşleri şehit olmuştur muhakkak. “Sen yapamazsın” diye ekmek almaya dahi göndermediğimiz çocuklarımıza bakınca iş başa düştüğünde neler yapılabileceğini Filistinli çocukluklardan öğrenebiliriz. Elektriksiz, susuz, yakıtsız bir ortamda nasıl yaşanabileceğini hatta bomba seslerini bir oyuna çevrilebileceğini o çocuklardan öğrenebiliriz.





Onun dışında hastalığın vermiş olduğu sıtma haliyle tir tir titreyen çocukları da görmüşsünüzdür. Üstü başı kan içinde, ölümle kardeş halinde olan çocukları… Tıbbi malzeme ve hastaneleri olmadığından dolayı sağlık hizmeti alamayan çocukları…



Bir miniğin gözlerindeki savaş korkusunu da görmüşsünüzdür. Korkudan irileşen göz bebeklerini… Binlercesi bu halde... Binlercesi “bir gün bomba bizim evimize de düşer mi?” korkusuyla tir tir titriyor. Aileleri onlara bu konuda maalesef ümit olamıyor… Binlercesinin korktuğu başına geliyor. Ve binlercesi ölüyor… Dile kolay 8000 çocuk…



Savaşın acı yüzü böyle… Çocukların gözünden bakmak istedim sadece… Her bir ferdin yaşadığını yazmaya sayfalar yetmez… Filistin’in her şeye ihtiyacı var. En başta elektriğe, suya, yiyeceğe, tıbbi malzemeye… Ama oyuncağa da ihtiyacı var çocukların, çikolataya da, bisiklete de…Savaş korkusuyla baş etmeye çalışırken bir bisiklete sevinen küçük kız çocuğuna bakın…

Dünya halkı çok şükür ki onlar için ayağa kalkmış olsa da hükümetler uyuyor maalesef. Bizim üzerimize düşen ise bu ihtiyaçları karşılamak… İnsanlık görevini yapmak için, ahirette kolay hesap vermek için, gönül rahatlığıyla “kardeşime yardım ettim” diyebilmek için pamuk ellerimizi cebimize sokalım. Az çok ne varsa gönderelim kardeşlerimize. Kimin neye gücü yeterse…


Tebük seferinde infak eden Hz. Osman’ı hatırlayın. “Günahlarının kefareti ödendi” demişti Allah Rasulü O’na… O verdi de fakir mi düştü? Hayır… Mal verince eksilmez… Aksine verince çoğalır. Verin de görün…

10 Aralık 2023 Pazar

Dedesinin “Ruhunun Ruhu” Bize Ne Anlatıyor?

 


Rim… Ne güzel bir isim bir kız için…

Ölüm… Ne korkunç bir gerçek bir çocuk için…

Dede… Ne güzel bir varlık bir torun için…


Sevgi… Ne güzel bir duygu varlıklar için…


Cennet… Ne güzel bir yer mü’minler için…


İs*rail… Ne kötü bir kavim insanlık için…


Bu kadar güzelliklerin yanında kötülüğü baş tâcı edinmiş bir kavim tarafından yok edildi güzeller güzeli Rim…



Daha düne kadar böyle bir güzellikten haberimiz yoktu, ta ki cennet yolculuğuna çıkana kadar…Onun ışıltılı gözleri, mutluluk saçan gülüşü, hayat dolu yaşamı sönüverdi birden bire…

Rim… Dedesinin ruhunun ruhu… Dedesinin can paresi… Dedesinin doğum günü armağanı… Ve dedesinin cennet kokulu meleği…


Onu ilk olarak dedesinin kucağında cansız yatan bedeniyle tanıdık. Yanağındaki minik yarası melek suratına bu kadar mı yakışırdı? Buz gibi tenini, göz bebeğinin içini doya doya öpüyor, saçlarını son kez tarıyordu dedesi “ruhumun ruhu” dediği torununu. Minik kulağında kalan küpesini ondan bu dünyada kalan tek şey olarak alıp iliştirmişti kıyafetinin bir kenarına. Ruhu’ndan gelen bir süs olarak…


Rim… Dünyalar güzeli kız çocuğu… İs*rail’in kıydığı binlerce çocuktan sadece biri… Ölürken kalplerimizi dirilten, gözlerimizi yaşartan, bizi bizden alan, insan olduğumuzu hatırlatan şehitler meleği… Dünyalar üstü bir yerde, cennette dirilirken bizim ölen kalplerimizi kendine getirdi sanki. “Bu dünya geçici bir dünya” dedi sanki… “Amansız bir dünya için değil, benim ayak bastığım yer için çalışın… Birbirinizi yemeyi bırakıp dünyada bizlere neler yapıldığına bir bakın. Açın gözlerinizi…Daha neyi bekliyorsunuz? Size hesap soracağımızı bilmiyor musunuz?” dedi sanki.

Dedesiyle birlikte aynı tarih olan doğum günü 23 Aralık tarihini de Dünya Çocuk Şehitleri Günü olarak ilan edilmesini dünyaya armağan etti sanki… Biz de onun armağanını başımızın tâcı olarak kabul ediyoruz.


Bunu bize armağan ederken de, “Siz büyüklere zor gelen ölümü biz çocukların nasıl kaldırdığını düşünün… Bedenlerimizin bu dünyaya ait olmadığını akledin… Kana bulanmış vücudumuzun misler gibi koktuğunu bilin… Peygamberimiz (sav)’in sözüyle şehit bedenlerimizin asla çürümeyeceğini ve şehitlik makamının ne yüce bir makam olduğunu da unutmayın… Unutmayın ki ona göre dünyada yaşayın…” demiş olabilir. Anlayabilene…






4 Aralık 2023 Pazartesi

Filistin İçin Ne Yapabilirim? 3 - Sosyal Medyaya Yüklenelim

 



Bir önceki yazımda Filistinli kardeşlerimiz için yapılan eylemlere katılmanın en azından safımızı belli etmek olacağından bahsetmiştim. Sokakta olmanın yanında sosyal mecralarda da etkili olabiliriz. Bazen atacağımız bir twit, yapacağımız bir yorum, paylaşacağımız bir fotoğraf veya video ses getirebilir. Nitekim geçen haftalarda Elon Musk’ın bir twite yapmış olduğu yorum onu İ*srail’in ayağına götürdü.

Bildiğiniz üzere Elon Musk’ın kurduğu X platformu (eski adıyla twitter) dünyaya haberlerin yayıldığı en hızlı kaynaklardan biri…Savaşın açık yüzünü, bombardımanın ne derece güçlü olduğunu, küçücük çocukların üzerine doğrultulan namluları, bombalanan hastaneleri, doktorların çaresizliğini, çocukların perişanlığını, vs. bu platform sayesinde görüyoruz. Tabii şöyle bir şey söz konusu ki X’in sahibi olduğu Elon Musk bu görüntülerin yayınlanmasına izin vermezse hiçbir şey göremeyiz. 


Geçen haftalarda Filistin’e mecburi bir ziyaret gerçekleştirdi biliyorsunuz. Sebebi de şuydu: Bir kullanıcı X (twitter) platformunda şöyle bir paylaşımda bulunmuş:


“Yahudiler beyazlara karşı nefreti teşvik ediyor.”


Musk da bu paylaşıma “Gerçeği söyledin” yorumunu yapmıştı. Bunun üzerine Musk antisemitist olmakla yani Yahudilere karşı önyargılı olmakla suçlandı. Dünyanın büyük şirketlerinden Apple ve Disney X (twitter)’den reklamlarını çekeceğini ilan etti. İ*srail’in kadim dostu Amerika da tepkisini gösterdi. Beyaz Saray’dan açıklama gecikmedi ve Elon Musk, Yahudi karşıtlığını teşvik etmekle suçlandı. (Ersin Çelik’in yazısında belirtiliyor. Aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz.)*


Hakan Bayrakçı’nın ifadesiyle şöyle söyleyeyim:


“Amerikada ticaret yapan birinin İ*srail’in yada Yahudilerin aleyhine bir kelime dahi konuşma ihtimali yoktur.”** Eğer yaparsa o kişiyi bitirirler. İşte Musk da bir yorumu sebebiyle tıpış tıpış İ*srail’e gidip açıklama yapmak zorunda kaldı.


Olaylar medyada sıkça yer aldı… Bu adamlar herkesi avuçlarının içine alabileceklerini sanıyorlar. Eğer Elon Musk önümüzdeki günlerde Gazze’deki savaş görüntülerine sansür koyup (X platformunda), yayınlanmasına izin vermezse, o zaman oralarda neler yaşandığını hiçbirimiz öğrenemeyiz. Bu sebeple Gazze’yle ilgili, boykotla ilgili, yaşanılanlarla ilgili sosyal medya paylaşımlarımızı azaltmayalım. Gündemde tutalım, unutmayalım, unutturmayalım. (Bu arada mühendislerimize de çok iş düşüyor. Yerli platformlarımızı nitelikli bir şekilde güncellememiz lazım. Bir zamanlar kullandığımız BİP bir whatsapp kadar kaliteli duruma gelmeli. Böylece başkalarına ihtiyaç duymak zorunda kalmayız.)


Diğer yandan Elon Musk İ*srail’de savaş alanını dolaştı. Boş bebek beşiğini ziyaret etti ve şöyle bir açıklama yaptı yada yapmak zorunda bırakıldı:


“Gazze’yle ilgili üç şey var… Yani sivilleri öldürmekte ısrar edenleri öldürmekten başka seçenek yok. Fikirlerini değiştirmeyecekler. İkincisi de eğitimi değiştirmek ki yeni nesil katiller yetişmesin…”


Sayın Musk! 

Her ne kadar sen bu sözleri İ*srail’in gönlünü kazanmak ve kariyerinden olmamak için söylemiş olsan da biz farklı anladık. Evet doğru söylüyorsun… Sivilleri, kadınları, bebekleri öldürmekte ısrar edenleri, rehinelere olmadık işkence yapanları öldürmekten başka çare yok! Eğitim sistemi de öyle bir değişmeli ki, Hak’tan geldiğine dayanak gösterilerek inanılan yalan bilgilerle dünyayı cehenneme çevirecek bir insan milleti oluşmamalı… Çok haklısın!



* https://www.yenisafak.com/yazarlar/ersin-celik/elon-musk-teslim-olurken-bip-hamle-yapar-mi-4578195


** https://youtu.be/p-qOLOgjp2Q?si=tQnaE8uu7neYMWCo

2 Aralık 2023 Cumartesi

Filistin için ne yapabilirim? 2 - Eylemlere Katılım

 


Eylemler, protestolar, mitingler, yürüyüşler, elele vermeler gibi birçok gösteriler yapılıyor… Hepsi de haksızlığa karşı boyun eğmediğimizi göstermek için… Özellikle Filistinli kardeşlerimiz için şu aralar dünyanın dört bir tarafında eylemler yapılmakta… Şöyle bir baktım da Avrupa’dan Afrika’ya ve Orta Asya’ya kadar birçok ülke insanı “insanlık” için bir araya gelmiş. İspanya’dan Almanya’ya, İngiltere’den İskoçya’ya, İsviçre’den İsveç’e, Norveç’ten Sırbistan’a, İtalya’dan Fransa’ya, Polonya’dan Yunanistan’a, Hollanda’dan Japonya’ya, Güney Afrika’dan Avustralya’ya, Venezuela’dan Kolombiya’ya, Brezilya’dan Amerika’ya kadar…


Diğer taraftan Irak’tan İran’a, Fas’tan Lübnan’a, Pakistan’dan Endonezya’ya, Ürdün’den Tunus’a, Cenevre’ye ve bizim ülkemize kadar Müslüman ülkeler de ayaklanmış durumda…


Filistinli bir muhabir bu gösterilere katılan zenci birine soruyor:

“Neden Filistinliler’i destekliyorsun?” Adam cevap veriyor:

“Çünkü ben bir insanım. Arkama yaslanıp televizyondan bu soykırımı izleyeceğimi mi sanıyorsun? Bunun Yahudilikle ve Müslüman olmakla ilgisi yok. Ben Hristiyanım ama ben bir insanım. Bu protestolar onlar özgür olana kadar bitmeyecek.” *


Diğer taraftan İngiltere’de sanatçılar oturmuş, sırtlarına da Filistin kefiyelerini alarak eylem yapıyorlar…**


Diğer yandan bir Holywood sanatçısı açlık grevi yaptığını duyuruyor, bir diğeri konserinde Filistin bayrağı açıyor, bir başkası coşkulu konuşmalar yapıyor… Bu arada ünlüler bunu kariyerlerini kaybetme ihtimalini düşünerek de yapıyorlar. Nitekim bir kısmının sözleşmesi fesh ediliyor. Bir kısmı çalıştığı ajanstan kovuluyor, diğeri oynadığı diziden çıkartılıyor, bir diğerinin konserleri iptal ediliyor vs. Ama yine de onlar insanlık için bunu yapmaktan vazgeçmiyorlar…


Bizim ülkemizdeki sanatçıların çoğu ise sessizliğe gömülmüş durumda. Sanırım hâlâ bu durumun bir soykırım olduğunun farkında değiller… 


İnsanımızın bir kısmı ise “Eylem yapacağız da ne olacak?” diyerek konuşmalarına devam ediyor. Din, dil, ırk farkı gözetmeden dünyadaki birçok insan Filistin için bir araya geldiği halde, bir zamanlar BİZE AİT olan topraklarda yaşayan kardeşlerimiz için bizim kılımızı bile kımıldatmayışımızın sebebi NEDEN? Biz neyi, ne zaman kaybettik bilmiyorum.


Eylem yapacağız da ne mi olacak? Sesimizi duyuracağız dünyaya… Kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstereceğiz… Onların bizden istediği şeyi yapacağız… Bilmeyenlere olayların iç yüzünü öğreteceğiz… Küçük de olsa cihat emrini uygulayacağız… Tekbir getireceğiz… Slogan atacağız… Sesimiz kısılana kadar bağıracağız… Belki de bir kalbin islama ısınmasını sağlayacağız…*** Kısacası safımızı belli edeceğiz… Hz. İbrahim’in ateşine su taşıyan karınca misali… 



* https://www.instagram.com/reel/CzLUhzStMlL/?igshid=N2ViNmM2MDRjNw==


** https://x.com/turker_aknc/status/1729225430346158317?s=46&t=ckVPei4QC-owAy7rUXIJEQ


*** https://www.instagram.com/reel/Cz5c6IPrRKo/?igshid=N2ViNmM2MDRjNw==


Foto: marksist.net

23 Kasım 2023 Perşembe

Filistin için ne yapabilirim? - B*ykot B*ykot B*ykot




Bu aralar herkesin kafasında aynı soru dolaşıyor. Filistin için ne yapabilirim?


Şurada yazdığım diğer yazımda b*ykotun öneminden bahsetmiştim. Ama bazılarımız tarafından bu durumun ciddiyeti hâlâ anlaşılmış değil… Şimdi açık açık anlatalım… Milyonlarca insan olarak, eli kanlı ülkelerin ürününü almamaya karar verdik diyelim. Sonra ne olur? O ürünün satışlarında epey düşüşler yaşanır. Kâr elde edemezler. Ürünün satılması için fiyatta indirim yaparlar. (Müslümanlar nasıl olsa alır diyerek). Bu da işe yaramazsa önemli ve saygıdeğer insanlara reklam yaptırırlar. Yine işe yaramazsa ürünün üretildiği fabrikalarda kapanma olur. Üretim azalır ve eli kanlılar para kaybetmeye başlarlar. Korktukları başlarına gelir.


Yıllar önce Danone markasının yoğurtlarında çocukların zihinsel gelişimini etkileyen maddeler olduğu tespit edilmişti. Raporu bizzat görmüştüm. Bunun üzerine Danone ürünlerinin satışı azalmış ve fiyatı epey ucuzlamıştı. Sonrasında, o zamanlar sabah programı sunan Ayşe Özgün’e çok güzel bir reklam çektirdiler. Ayşe hanım Danone fabrikalarını gezerek ürünün temizliği, kalitesi, güvenilirliği, vs ile ilgili güzel cümleler kuruyordu. Ayşe hanımı seven kesim buna kanmış olabilir. Şu anda yıl olmuş 2023… Belki bu rapor unutuldu. Ama ben nerede Danone ismini görsem kaçmak istiyorum. (Aklıma gelmişken, A101’deki tam yağlı Birşah sütlerinin üretim fabrikası da Danoneymiş. Yarım yağlılar farklı…)


Hindistan bir zamanlar İngiltere sömürgesinde olan bir ülkeydi. Bağımsızlığını nasıl kazandı dersiniz? İngiliz ürünlerini almayı b*ykot ederek ve kendi ürünleriyle yetinmeyi öğrenerek… Liderleri Gandhi’nin onları buna nasıl yönlendirdiğini okuyabilirsiniz. 


Amerika’daki belediye otobüslerinde ise siyah-beyaz ayırımı oluyordu. Siyahiler beyazlara yer vermek zorundaydı. Roza Park adında bir kadın, bir gün bu durumu b*oykot ederek yerine oturmak isteyen beyaza tepki gösterdi ve kalkmadı. Bu durum işlerin değişmesine sebep oldu. Siyahi vatandaşlar bir sene boyunca belediye otobüsünü kullanmadılar. Sonunda otobüslerdeki bu haksızlık ortadan kalktı.


2006 yılında Danimarka’da Peygamber Efendimiz (sav) ile ilgili yaşanan karikatür krizinden sonra Müslüman ülkeler b*ykot kararı almış ve firmalar maddi kayıplar yaşamıştı.


B*ykot bir yerde nefsimize “dur” diyebilmektir. Fatma Bayram hoca bunun b*ykot değil cihat olduğunu hatta farz olduğunu söylüyor. (habercim19.com)


Bu durum bazıları için kolay olmasa gerek. Alışkanlıklardan vazgeçmek zordur. Ama Müslüman kardeşlerimiz için, ülkemizin kazanması için denemeye ve bunu yaşam tarzımız haline getirmeye değmez mi? 


  • Mc Donalds hamburgeri yemezsek, CocaCola içmezsek ölmeyiz.
  • Ariel, Omo, İpana, Colgate kullanmazsak ölmeyiz.
  • Ellerimize Nivea, Vazelin sürmezsek ölmeyiz.


Ama bunları kullanırsak insanlar ölüyor, bebekler ölüyor. Öyle bir ölüyorlar ki buradan kurtulmanın rahatlığıyla… bombasız bir sabaha uyanmanın muştusuyla… birbirlerine tekrar kavuşacak olmanın verdiği güvenle ve şehadet huzuruyla ölüyorlar. Ve hiçbir gözün görmediği güzellikte olan bir dünyaya uyanmaya gidiyorlar.