28 Ağustos 2022 Pazar

Anadolu’dan İzlenimlerim 4 - Dedikodu ve Miras Meselesi

 


Anadolu’dan güzel izlenimlerimin yanında olumsuz gördüğüm bazı şeyleri de paylaşmak istiyorum. Maalesef küçük yerlerin büyük sorunlarından biri dedikodu ve miras meselesi Aslında bunlar herkesin ortak sorunu ama buralarda insanlar birbirleriyle sürekli iletişim halinde olduklarından daha fazla ortaya çıkıyor.

Aslında şunun farkına varabilsek… Rabbimiz kendine karşı yaptığımız hataları, pişmanlık duyup tövbe ettiğimiz taktirde affedeceğini söylüyor. Ama bir kul, arkasından söylediğimiz olumsuz sözleri ahirette duyduğu zaman affeder mi bilmiyorum. Kendimce beni en fazla düşündüren konu bu… Şimdiden söyleyeyim benim hakkım arkamdan konuşan herkese helal olsun. Bu tarafta duymadığım kötü sözleri öte tarafta da duymak istemiyorum. 


Miras meselesine gelince… Çoğu yerde konuşulan konu aynı… Dededen, atadan kalma yerleri nasıl böleceğiz? Bir kısmı hariç çoğu kişi mirası çocuklarına paylaştırmadan bu dünyadan göçüp gidiyor. Geride kalan herkes haklı olarak kendine düşen payı almak istiyor. Ama anlaşmaya varılamıyor. Arada sıkıntı çıkaran birileri oluyor. Bu sefer ortak olan yerdeki meyvenin hakkının kime ait olduğu sürekli tartışılıyor. Helal-haram birbirine karışıyor.


Öte taraftaki büyükler kalkıp da görseler bu durumu. Miras yüzünden ölen ana babasına dahi hakkını helal etmeyen çocuklar var. Birbirinin yüzüne bakmayan, kötü söz söyleyen, yaptırdığı evi yıktırmaya kalkışan kardeşler var maalesef. Aslında şöyle düşünsek… Kavga verdikleri arazi en fazla elli sene sonra kendilerinin bile olmayacak. Çünkü o seneye kadar kim ölecek kim kalacak belli değil. Aslında her şey islama göre yapılsa ne güzel olur… Kur’an’da tüm kurallar açık ve seçik yazıyor. Ama maalesef biz ayetlere göre değil, adetlere göre yaşıyoruz (Mine İzgi’nin ifade ettiği gibi). Ayetlerin hakkını veremediğimiz için adetlerde duvara tosluyoruz. Sonra da hayat bir sarmal haline geliyor. Çık çıkabilirsen işin içinden vesselam…

Hiç yorum yok: