Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kardeşlik bağı vardı ensar ve muhacir arasında. Hak dini ve peygamberini kabul edip İslamı yaşadıkları için türlü işkencelere maruz kalan Mekkeli kardeşlerine bir umut kapısı açılmıştı Medine’de. Peygamberlerini ve O’na inananları kendi şehirlerine davet ederek canlarını ve mallarını korumaya söz vermişti Medineliler. Bu sözlerine sonuna kadar sadık kaldılar. Mekkeliler Medine’ye hicret etti “muhacir” oldu, Medineliler onlara kapılarını açtı “ensar” oldu. Peygamber her bir Mekkeli ile her bir Medineli’yi birbiriyle kardeş yaptı. Ensar-muhacir kardeşliği kuruldu.
Mekkeli kardeşin geride bıraktığı evi yağmalanmış, eşyaları harap olmuş hatta kiminin ailesi parçalanmıştı. Hiçbir şeyleri kalmamış Mekkeli kardeşine “her şey” oldu Medineli kardeş. Evini, aşını, işini, malını, mülkünü paylaştı kardeşiyle. Bu kardeşlik bağı Medine’yi yeni bir medeniyetin başlangıcı yaptı.
Bir avuç Medineli Müslüman, kapı açtıkları kardeşleriyle “bir” olunca İslam medeniyeti gelişti, güçlendi, dünyaya yayıldı. İlim ve bilim merkezleri kuruldu, şehirler yeniden inşa edildi, medreseler açıldı, bilim insanları yetişti. İşte bu insanların yetiştiği şehirlerden biri de Halep’ti. Bir zamanların gözde mekanı, bilimin merkezi Halep… Yani şu andaki Suriye topraklarından biri…
13 sene önce ülkelerinden hicret ederek bizim ülkemize gelen Suriyeli kardeşler neler çekiyorlarmış da haberimiz yokmuş. Devlet onlara Ensar olmuş, ülkelerini özgürlüğe kavuşturmuş, baskıcı rejimden kurtarmış, yeni bir yurt açmış. Çünkü onlar bizim kardeşimizmiş. Dinlerini yaşayamadıkları, işkenceye maruz kaldıkları, tecavüze uğradıkları, rahat nefes alamadıkları için bizim ülkemizdelermiş. Anadolu olarak biz onlara “ana” olmuşuz da haberimiz yokmuş.
Halk olarak Suriyeli muhacir kardeşlere iyi bir ensar olduk mu bilemem. Bu konuda herkes kendini bir Müslüman olarak sorgulamalı. Hesabını veremeyeceğimiz şeyler yapmamalıydık, ağzımıza geleni söylememeliydik, eğrisini doğrusunu bilmeden kimseyi suçlamamalıydık, dedikodu yapmamalıydık. Kardeşlerimize bunları yaptıysak Allah bizi affetsin. Yine de onlar özgürleşen ülkelerine dönerken bizlere teşekkürlerini sunuyorlarsa aramızda gerçek ensarlar da varmış demektir.
Zamanında muhacirlere kapısını açan Medine’ye islam medeniyetinin kapıları açılmıştı bir zamanlar… Şimdi de onlara kapısını açan Türkiye’ye de güzel kapılar açılır inşallah… Umarım Türkiye mazlum ülkelere her daim umut olur, sevgi olur, kardeş olur. Hele ki bu kardeşlik ensar-muhacir kardeşliği gibi olursa tadından yenmez olur…
Foto: istock.com