5 Mart 2025 Çarşamba

Ramazan’da Cepheden Yazılan Bir Mektup

 

Rahmet mevsimini içine alan Ramazan ayı geldi çok şükür. Ramazan kimine rahmet ve merhameti, ibadetleri arttırmayı, Kur’an ile hemhâl olmayı, ahlakı güzelleştirmeyi, sabırlı olmayı hatırlatırken kimine de birbirinden süslü iftar sofralarını, lezzetli yiyecekleri, pideleri, tatlıları, börekleri hatırlatıyor. Biraz önce “Acaba iftara ne hazırlasam?” diye düşünürken karşıma arkadaşımın gönderdiği şöyle bir yazı çıktı. Çanakkale’de cephede bir askerin kızına Ramazan ayında yazdığı bir mektup şöyleymiş:


“Benim güzel kızım,


Bu gün, Ramazan’ın ikinci günü. Şeyhülislam oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı ama benim içim rahat etmedi. Oruca niyetlendim. Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasaya benzeyen daha küçük bir ot) buldum. Onlarla sahur ettim. Gündüzü yeni siperler kazdık. Hiç susamadım. Taarruz arttı. Kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum. Meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım. Arkadaşlarımın hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim. O gün oruçlu şehit olan

Erzurum’lu, Darende’li ve Yenice’linin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm…”


Ne yüce gönüllü insanlar değil mi? Böylelerinin imanıyla kazanıldı vatan toprakları. Ama ben inanıyorum ki bu insanlar hâlâ yaşıyorlar aramızda. Onların hürmetine Allah’ın rahmeti üzerimizde elhamdülillah. Rabbim bizleri Ramazan’ı idrak eden ve kıymetini bilen kullarından eylesin. Amin..



2 yorum:

Mekke571 dedi ki...

Amin Amin

Adsız dedi ki...

Amin