15 Ağustos 2023 Salı

Dedikodu Kokusu

 


Bu kokuyu bir kere hissettiğimi hatırlıyorum. Nasıl bir şey olduğunu az çok tahmin edersiniz. Sizin olmadığınız bir ortamda hakkınızda nahoş sözler konuşulmuştur. Siz de aniden oraya girmişsinizdir. Seslerin birden kesildiğini, yüz ifadelerinin değiştiğini ve sahte gülümsemelerin ortaya çıktığını görürsünüz. “Hoş geldin” denildikten sonra sorulan hal hatıra verecek cevabı şöyle bir düşünürsünüz. Sonrasında ise yapılan en önemli faaliyet baş gösterir : Orada olmayan bir başkasını çekiştirme... 

O pis kokuyu tekrar hissedersiniz kanlı-canlı şahit olarak… O zaman anlarsınız ki “Benim yanımda başkasını çekiştiren, ben yokken de beni çekiştirebilir.” Bu arada müslüman ahlakına yakışan şey, kişileri susturabilmektir. Yapabilene ne mutlu… Aksi taktirde lafları köpürterek konuşmak, kişileri dalgaya alarak eğlenmek ve bundan mutlu olmak bize yakışmaz. Ama yapmıyor muyuz? Yapıyoruz maalesef… Bu faaliyetten aklanmak için, “Ben açık sözlüyüm, yanımda olsa yüzüne de söylerim” lafının arkasına sığınmak ise kurtuluş değildir. 


Gelelim meselenin hakikatine… 


Benim hakkımda konuşulan olumsuz bir şey beni üzerse buna dedikodu denir ve büyük bir kul hakkıdır. Eğer olumsuz olan şey yüzüme söylendiğinde kalbim kırılıyorsa bu da Kabe’yi yıkmakla eşdeğerdir. Af-fe-di-le-mez!


Ne acıdır ki, bu durum içinden çıkamadığımız bir sarmal… Kurtulmak için çare aramalıyız. Dedikodu yapmak yada dinlemek kalbimizi acıtmalı… Susabilmeliyiz… Susturabilmeliyiz… Farklı konu açabilmeliyiz… Hiç olmazsa mekanı terk edebilmeliyiz… Bu ağa hiç düşmemek için ise gönlü güzel insanlarla bağ kurabiliriz…


Aksi taktirde muhabbetin sadece gıybetten oluşacağı inancı hayat felsefemiz olur. Bu konuda Rabbimizin şöyle bir uyarısı var bize:


“Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.”

(Hucurât Sûresi 12)


Rabbim idrak edenlerden eylesin…



Foto: istockphoto.com 

2 yorum:

Kevser dedi ki...

En büyük gaflet açıklaması: Daha ne konuşacağız ki:(( İşte cahille dost olma diye boşuna dememişler.. Ama bazı kaidelerin de namaz oruç gibi hayatlara girmesi gerekiyor. Hoş onlar da ne denli güzel girmiş hayatımıza belli değil?! Rabbim cahil meclislerden, içerisinde razı olmayacağı meclislerden uzak eylesin bizleri

Fethiye dedi ki...

Amin amin