24 Aralık 2022 Cumartesi

Ne idik, Ne olduk?

 


Uzun zamandır aklımı kurcalayan bazı durumları bu yazı dizisinde toplamak istedim. “Ne idik, ne olduk?” derken biz müslüman kişiler olarak Peygamberimiz (sav)‘den ve kültürümüzden aldığımız güzel ahlakı hayatımıza geçirmeye çalışan insanlardık. Ancak aradan geçen 1400 senelik sürede ahlak, örf-adet ve dini yaşantılar maalesef birbirine karışır oldu. Maddi çıkarlar ahlaki değerlerin önüne geçer oldu. Allah rızası için yapılması gereken davranışlar “desinler”e emanet edilir oldu. Böyle olunca da Müslüman insan şahsiyeti bocalar oldu ve maalesef bir girdapın içinde kaybolur oldu.


Bu kayboluş sebebiyle hayat daha bir zorlaşmaya, düzenler bozulmaya, samimiyet azalmaya ve sağlık da tehtid altında olmaya başladı. Nasıl ki toprakta yetişen bir ürünün kimyasını değiştirmek o ürünü yiyenin vücuduna zarar veriyorsa islamın kimyasıyla oynanınca da hayat zarar görmeye başlıyor. Nureddin Yıldız hoca bir sohbetinde şöyle demişti:


“Şehvetlerimiz (cinsel şehvet, para şehveti, gezme şehveti gibi), sinir sistemimiz ve arzularımız şeriat terbiyesinde olmalıdır. Aksi taktirde şeytan oraya nüfuz eder Allah muhafaza buyursun.” 


Yani düşüncelerimizde, davranışlarımızda, tavırlarımızda ve ahlakımızda islam ikinci planda kalıyorsa bastığımız zemin sağlam olmaz. Her an kayıp düşebiliriz.


Kafamızı ellerimiz arasına alıp şöyle bir düşünmeye ihtiyacımız var “ne idik ne oluk?” diyerek…



Foto: pixabay.com 

2 yorum:

Esra dedi ki...

Aynen canım. Müslümanım diyoruz ama lafta kalır oldu. Bakış açılarımız dünyevileşti. Mal biriktirmek esas oldu. Malıyla servetiyle evlat çokluğuyla, biriktirme hırsıyla yaşar olduk. Allah ıslah etsin bizleri inşallah...

Fethiye dedi ki...

Amin Esracım