Gün içinde hiç bitmeyen çok lüzumlu meşgalelerimden biraz sıyrılıp kenara geçtiğim bir zamandı. Kitabımın sayfasını açtım. Belki çoğu kez okuduğum ama bu sefer kafama balyoz gibi inen Peygamber sözleriyle karşılaştım. Abdullah b. Mes’ud anlatıyordu:
Rasûlullah’a:
“Azîz ve Celîl olan Allah’ın en çok sevdiği amel nedir? diye sordum. Rasûlullah:
“Vaktinde kılınan namazdır” buyurdu.
“Sonra hangisidir?” dedim.
“Anne ve babana iyiliktir” buyurdu.
“Sonra hangisidir?” dedim.
“Allah yolunda cihat etmendir” dedi.
(Buhari, Mevâkitü’s-salât, 5)
Rabbimiz göz nuru namazdan sonra anne babaya yapılan iyiliği dikkate alıyordu demek.
Bu konuda şöyle bir tefekkür ettim ve onları ne kadar ihmal ettiğimi düşündüm. Nasıl olsa gücenmezler diye onları hep en sona bıraktığımı farkettim. Onlar bir kenarda duruyorlardı işte. Önemli olan “Ben”dim değil mi? Benim hayatım, benim ailem, benim işlerim, benim çocuklarım, vs. Hep ben ben ben vardım hayatımda. Peki anne babama karşı sorumluluklarım neredeydi?
Onlar nasıl olsa anne babaydı değil mi? Şefkat ve merhametleriyle affederlerdi evlatlarını. Onlara göre çocukları iyi olsun, mutlu olsun, sağlıklı olsun yeterdi. Küçüklüklerindeki gibi yardımlarına koşmak, maddi manevi ihtiyaçlarını karşılamak, torunlarla ilgilenmek, hastalıklarında ve sağlıklarında arayıp sormak yine onların göreviydi. Peki bir evlat olarak bizim görevimiz neredeydi?
Onlar öyle bir şefkat ve merhamet sahibiydiler ki bu durum biz evlatları bencilliğe sürüklemişti. Tıpkı Yaradan’ın merhameti karşısındaki bencilliğimiz ve şükürsüzlüğümüz gibi…
Halbuki O (cc) kitabında: “Biz insana anne babasına iyilik yapmasını emrettik” (Ankebut 8) diye buyurmuştu tüm mü’minlere.
Her konuda emrine amadeyim Allahım… Bu ayeti başıma taç ediyorum. Anne babamı çok seviyorum ve onlara karşı sorumluluklarımı yerine getirmek istiyorum. Buna rağmen inşallah onlar benden razıdır. Eğer onlar razı olursa Sen de razı olursun biliyorum. Çünkü senin Rasûlün (sav):
“Allah’ın rızası ana babanın rızasındadır” buyuruyor.
Rıza makamına ulaşabilenlerden eyle beni Allahım!
Amin…
Foto: pixabay. com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder