28 Kasım 2011 Pazartesi

Bir dua...Bir şiir...


Ey Rabbim...
Bir beyaz güvercin gördüm, semalarda sana zikreden...
Bir uçan güvercin gördüm, sana benden daha yakın olan...
Bir nurlu güvercin gördüm, senin nurunla zikrediyordu...
Utandım Rabbim, utandım...
Benden daha küçük ve güçsüz bir güvercinin sana olan aşkından utandım.
Oysa ki, ona değil bana verdin tüm güzellikleri...
Ona değil, bana sundun tüm olanakları...
Peki ya ben ne yaptım, aman ya Rabbi...
Ben sana o güvercin kadar bile kulluk edemedim.

Ey Rabbim...
Semaya doğru açtım ellerimi, ya Rab sen affeyle beni...
O küçücük güvercin gibi bende yanıp tutuşayım bir tek senin aşkından...
Ben de, o masum güvercin gibi zikredeyim her daim ismini...
İçimi öyle aşkınla yak ki Rabbim...
Senin için akıttığım gözyaşlarım, sana gözlerimi feda etsin...
Senin uğrunda kör etsin de, dünyadaki o gaflet ve nefislik şeyleri gözlerim görmesin...
Öyle bir uğultu ver ki, hiç bir kötü söz duymasın bu kulaklarım...
Sadece kendi zikrimi hissedeyim de huzura erenlerden olayım...
Dilimi öyle bir lâl et ki, her türlü küfür ve isyandan uzak etsin beni...
Senin ismini ben kalbimle de zikrederim, ya Rabbi...
Yeter ki sen lâl et dilimi...

Ey Rabbim...
İçime öyle bir iman kuvveti ver ki, kalbim her attığında seni hatırlatsın...
Ve kalbim her attığında da ismini zikrettirsin bana...
Öyle bir iman kuvveti ver ki, H.z. Muhammed Mustafa (sav) gibi namaz kılmak nasip olsun.
Her Kuran-I Kerim okurken, gözyaşlarım bir de orada ki mânâlara aksın...
Sen yaradansın ve her şeyi görüp, işitensin...
Benim bu dualarımı da bilirim duyarsın...
Sana en yakın olan yerdeyim ya Rabbi, secde de açtım semaya doğru ellerimi....
Gözyaşlarımla yalvarıyorum, beni de erenlerinden kabul eyle..
Bana da iman kuvveti ver.
Ya Rabbi, hava da uçuşan güvercin gibi beni de aşkınla ödüllendir.
Beni de o mübarek subuti sıfatı görmeyi nail eyle...
AMiN....

24 Kasım 2011 Perşembe

Efendimiz (s.a.v.)'in önünde cennete giren sahabi


Fahr-i Kâinât Efendimiz, bir gece rüyâsında Bilâl (r.a)'ı görmüştü. Sabahleyin müezzini Bilâl'i yanına çağırdı ve ona:

"Bilâl! Dün gece cennette, senin ayakkabılarının tıkırtısını önümde duydum. Hangi ameli yaparak benden önce cennete girdin?" *diye sordu.

Bilâl (ra) da:

"Yâ Rasûlallâh, ne zaman küçük bir günah işlesem arkasından hemen kalkıp iki rekât namaz kılarım. Abdestim bozulduğunda da hemen abdest alırım." dedi.

Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem Efendimiz:

"-İşte bunun sâyesinde!" buyurdular. (İbn-i Huzeyme, *Sahîh, *Beyrut 1970,II, 213/1209)

22 Kasım 2011 Salı

Çalışan Anne Olmak

Çalışmak için kızımdan ayrılalı yaklaşık üç buçuk sene geçti ve ben bu üç buçuk sene içinde her gün içimde bir sızı hissediyorum ayılırken. Geçen gün yine duygusal anıma denk geldi ve şu satırlar döküldü kağıda:
"Çalışan anne olmak ince bir sızıyla başlar. Her geçen gün daha da artan bir sızıdır. Yavrusunun ruhundaki fırtınaları dindirememektir. Onun sorularına cevap verememektir. Ardınızdan akıtılan göz yaşlarını  dindirememektir. “Ben seninleyken çok mutluyum, lütfen gitme” cümlesi karşısında ezilip bükülmektir. Sonra göz yaşlarına boğulmaktır çaresizlik içinde.. O uyuduktan sonra hıçkırıklarla ağlamaktır.. Ne yapacağını bilememektir.. Yaradan’a sığınmaktır bir yol göstermesi için..
Çalışan anne olmak mecburen yapmaktır bazı şeyleri.. Yavrusunun en çok ihtiyacı olan anne sevgisini başkasından almasını , oyun ihtiyacını da kreşten karşılamasını sağlamaktır. Sabahın nurunda onunla yollara dökülmektir yaz - kış demeden. Yarı uykulu gözlerle onu kreşe bırakmaktır..ya da bir bakıcıya..ya da büyük anneye.. Uyurken bırakılan minik yavrunun gözlerini ilk açtığında sizi görememesidir. İhtiyacı olduğu zamandaki sevgiyi verememektir. İstediği zaman yanında olamamaktır. Sütünü doya doya verememektir. Sütle birlikte sevgi emen yavruyu ondan mahrum bırakmaktır. Ve birçok şeyden mahrum bırakmaktırL
Annelik sevgidir..Şefkattir.. Fedakarlıktır.. Kalbinin, ruhunun, gönlünün, aklının her an yavrusuyla olmasıdır.. Yavrusunun canı yandığında en çok canı yanandır anne. Gözü hep ardında kalmaktır annelik.. Mis gibi aile kokan evde yavrusuyla huzur bulandır anne.. Miniğinin ilk cümlelerine hayretle bakmaktır annelik.. Söylediği her şeyi sabırla dinlemektir.. Onunla doya doya konuşmaktır.. Ona sarılıp uyumaktır.. Kısacası annelik çok şeydir bir evlat için.. Ama en acısı da sabah işe gitmek için evden ayrılırken hissedilen sızının hep devam etmesidir.. Ve her gün hayatı sorgulamaktır “Ne zamana kadar?” diye.."

Yeniden merhaba..

Merhabalar,

Epey zaman olmuş birşeyler yazmayalı. Şöyle bir baktım da tam tamına iki sene olmuş. Bu süre zarfında kızımın bloğuna daha çok zaman ayırdım sanırım:) Artık buraya da bir şeyler ekleme zamanının geldiği düşüncesindeyim. Diğer taraftan buraya taşıdım artık bloğumu. Veee eski bloğumdaki tüm yazılar daha canlı bir şekilde artık burada sizlerle.

Bundan sonraki günlerde yeni yazı ve paylaşımlarımla karşınızda olacağım inşallah..