19 Ekim 2008 Pazar

Çitli Ev Hayali


Küçüklüğümden beri hayallerimi ahşap, iki katlı, etrafı çevrili evler süslemiştir. Kalemi elime aldığım çoğu zamanlarda etrafı çitli bir ev resmi çizmek adet haline gelmiştir bende. İlkokuldayken bu evlerin arkasını bir dağ ve önünden akan bir nehirle süslerdim. Nehirin üzerinden geçen tahta köprüyü de eksik etmezdim tabiî kiJ Yıllar sonra üniversite defterlerimin arkasına bile bu evlerden çizerdim ders dinlerken. Amatörce çizilen bu evler sıcacık bir aile yuvasını anımsatır bana. Ekmeğini alın teriyle kazanan bir baba, hoşgörülü bir anne ve onlara sevgi ve saygıyla bağlı çocuklar. Belki de bu şekilde bir dua niyeti bu resimleri çizmeme sebep olmuştur kim bilirJ Böyle bir duayla yola çıktığım hayat arkadaşımın çizdiği çitli ev resimleri ise bu duanın daha da ötesine götürüyor beni. Ayrıntıları müthiş bir beceriyle çizebilen eşimin ellerine sağlık diyorum:)


Tevafuktur ki bu sene dünyaya gelen bebeğimiz aldığımız oda takımının dolabının üzerinde de çitli bir ev dekoru var. Zaten o takımı beğenmeme sebep olan ayrıntılardan biri de o çitli evdi:) Uzmanlar hayallerimizi süsleyen öğelerin resmini çizmemizi önerirler ya, ben de yıllardır fark etmeden çizmişim bu resimleri. Kim bilir gün gelir belki gerçek olur... 

Eklediğim resimler eşime ait. Bebeğimizin dolabındaki çitli ev dekorunun resmini de  ekliyorum:)

17 Ekim 2008 Cuma

Edeb Ya Hu...


Okumuş olduğum bir kitapta Abdullah bin Mubarek'in şu sözü edebde gevşek davranmanın bizi nerelere sürüklediğini gözler önüne seriyor:

"Edepli davranmakta gevşeklik gösteren kimse, sünnetlerden mahrumiyet ile cezalandırılır. Sünnetleri edada gevşeklik gösteren kimse, bir gün gelir farzlardan mahrum bırakılır. Farzlarda gevşeklik gösteren kimsenin akıbeti ise marifetten mahrum kalmaktır."